kuranvehadis.weebly.com
kuranvehadis
  • ANA SAYFA
  • KURAN-I KERİM TÜRKÇE MEALİ
    • 1- Fatiha
    • 2 - Bakara
    • 3 - Al'i Imran
    • 4 - Nisa
    • 5 - Maide
    • 6- En'am
    • 7- A'raf
    • 8- Enfal
    • 9- Tevbe
    • 10- Yunus
    • 11- Hud
    • 12- Yusuf
    • 13- Rad
    • 14- Ibrahim
    • 15- Hicr
    • 16- Nahl
    • 17- Isra
    • 18- Kehf
    • 19- Meryem
    • 20- Taha
    • 21- Enbiya
    • 22- Hac
    • 23- Mu'minun
    • 24- Nur
    • 25- Furkan
    • 26- Suara
    • 27- Neml
    • 28- Kasas
    • 29- Ankebut
    • 30- Rum
    • 31- Lokman
    • 32- Secde
    • 33- Ahzab
    • 34- Sebe
    • 35- Fatır
    • 36- Yasin
    • 37- Saffat
    • 38- Sad
    • 39- Zumer
    • 40- Mumin
    • 41- Fusilet
    • 42- Sura
    • 43- Zuhruf
    • 44- Duhan
    • 45- Casiye
    • 46- Ahkaf
    • 47- Muhammed
    • 48- Fetih
    • 49- Hucurat
    • 50- Kaf
    • 51- Zariyat
    • 52- Tur
    • 53- Necm
    • 54- Kamer
    • 55- Rahman
    • 56- Vakia
    • 57- Hadid
    • 58- Mucadele
    • 59- Hasr
    • 60- Mumtehine
    • 61- Saff
    • 62- Cuma
    • 63- Munafikun
    • 64- Tegabun
    • 65- Talak
    • 66- Tahrim
    • 67- Mulk
    • 68- Kalem
    • 69- Hakka
    • 70- Mearic
    • 71- Nuh
    • 72- Cin
    • 73- Muzzemmil
    • 74- Muddessir
    • 75- Kiyame
    • 76- Insan
    • 77- Murselat
    • 78- Nebe
    • 79- Naziat
    • 80- Abese
    • 81- Tekvir
    • 82- İnfitar
    • 83- Mutaffifin
    • 84- İnsikak
    • 85- Buruc
    • 86- Tarik
    • 87- Ala
    • 88- Gasiye
    • 89- Fecr
    • 90- Beled
    • 91- Sems
    • 92- Leyl
    • 93- Duha
    • 94- Insirah
    • 95- Tin
    • 96- Alak
    • 97- Kadr
    • 98- Beyyine
    • 99- Zilzal
    • 100- Adiyat
    • 101- Karia
    • 102- Tekasur
    • 103- Asr
    • 104- Humeze
    • 105- Fil
    • 106- Kureys
    • 107- Maun
    • 108- Kevser
    • 109- Kafirun
    • 110- Nasr
    • 111- Tebbet
    • 112- İhlas
    • 113- Felak
    • 114- Nas
  • Hadisler
    • 40 Hadis
    • Emanet
    • Evlat ve Akrabaya İyilik
    • Yetimlere İyilik
    • İyilik Üzerine
    • Ticaret Üzerine
    • Kuran Okumak
    • Haya ve Huy
    • Duanın Fazileti
    • Namazın Fazileti
    • Dayanışma ve Yardımlaşma
    • Hasta Ziyareti
    • Hasta Ziyareti
    • Komşu
    • Küsme/Dargınlık
    • Besmele
    • Ugursuzluk ve Fal
    • Af ve Magfiret
    • Yalan
    • Diger Konular

51- ZARİYAT

Mekke'de inmiştir. 60 (altmış) âyettir. İlk âyette geçen ve "rüzgârlar" anlamına gelen "zâriyât" kelimesi, sûrenin adı olmuştur.

KURAN-I KERİM ARAPÇA-TÜRKÇE DİNLE
Bismillâhirrahmânirrahîm

1- O tozdurup savuranlara,

2- Derken bir ağırlık taşıyanlara,

3- Derken bir kolaylıkla akanlara,

4- Derken bir emir taksim edenlere andolsun ki,

5- O size vaad edilen elbette doğrudur.

6- Ceza ve hesap günü şüphesiz olacaktır.

7- Yollara sahip göğe andolsun ki,

8- Siz elbette çelişkili sözler içindesiniz.

9- Ondan çevrilen (imana) çevrilir.

10- Kahrolsun (o fikir adına) kendi tahminlerini ileri sürenler!

11- Onlar bir sarhoşluk ve cehalet içinde şuursuzdurlar.

12- Onlar: "Hesap ve ceza günü ne zaman?" diye soruyorlar.

13- O gün, onların ateş üzerinde azap görecekleri gündür.

14- Onlara: "Tadın inkarınızın cezasını, işte sizin acele istediğiniz budur!" denecektir.

15-16- Şüphesiz ki takva sahipleri Rablerinin kendilerine verdiği sevabı almış olarak cennet bahçelerinde ve pınar başlarında bulunacaklardır. Çünkü onlar bundan önce iyilik yapıyorlardı.

17- Onlar geceleyin pek az uyurlardı.

18- Onlar seher vakitlerinde Allah'tan bağışlanma dilerlerdi.

19- Onların mallarında isteyen ve istemeyen yoksullar için bir hak vardı.

20-21- Kesin olarak inananlar için, yeryüzünde ve kendi nefislerinde nice ibretler vardır. Hiç görmüyor musunuz?

22- Sizin rızkınız da size vaad edilen sevap ve ceza da göktedir.

23- Gök ve yerin Rabbine andolsun ki size edilen o vaad, herhalde haktır. O tıpkı sizin konuşmanız gibi gerçektir.

24- Ey Muhammed! İbrahim'in şerefli misafirlerinin haberi sana geldi mi?

25- Hani onlar İbrahim'in huzuruna girmişlerdi de "Selam sana!" demişlerdi. İbrahim: "Size de selam" demiş, ve içinden: "Bunlar tanınmamış bir topluluk!" diye geçirmişti.

26- İbrahim, sonra ailesine giderek semiz bir buzağı (eti) getirdi.

27- Onu önlerine sürerek: "Yemez misiniz?" dedi.

28- Yemediklerini görünce onlardan içine bir korku düştü. Onlar İbrahim'e: "Korkma!" dediler ve onu çok bilgili bir oğul ile müjdelediler.

29- Bunun üzerine karısı (Sâre) bir çığlık atarak geldi ve elini yüzüne vurarak: "Ben kısır bir kocakarıyım, nasıl çocuğum olur?" dedi.

30- Misafir melekler: "Evet bu böyledir. Rabbin böyle buyurdu. Gerçekten O hüküm ve hikmet sahibidir. Herşeyi hakkıyla bilir." dediler.

31- İbrahim, kendisine misafir olarak gelen meleklere: "Acaba sizin asıl önemli işiniz nedir ey elçiler?" dedi.

32- Onlar: "Gerçekten biz günahkâr bir kavim (olan Lût kavmine) gönderildik.

33- Onların üzerine çamurdan pişirilmiş sert taşlar yağdıracağız.

34- O taşlardan herbirinin haddi aşanlardan kime isabet edeceği Rabbin katında işaretlenmiştir." dediler.

35- Nihayet biz müminlerden orada bulunan kimseleri çıkardık.

36- Fakat biz orada müslümanlardan bir ev halkından başka kimseyi de bulamadık.

37- Biz orada acı bir azabdan korkan kimseler için bir ibret nişanesi bıraktık.

38- Musa'nın kıssasında da ibret vardır. Hani biz onu apaçık bir delille Firavun'a göndermiştik.

39- Firavun ise ordusuyla birlikte yüz çevirmiş, onun hakkında: "Bu bir sihirbazdır, ya da bir delidir." demişti.

40- Nihayet biz onu ve ordularını yakalayıp hepsini denize attık. Firavun ise o sırada (inadından dolayı pişmanlık duyarak) kendi kendini kınıyordu.

41- Âd kavminin helâkinde de bir ibret vardır. Hani biz onların üzerine köklerini kesecek bir rüzgar göndermiştik.

42- O rüzgar üzerine uğradığı hiçbir şeyi bırakmıyor, mutlaka onu kül gibi dağıtıyordu.

43- Semud kavminin helâkinde de bir ibret vardır. Hani onlara: "Belirli bir süreye kadar dünyadan yararalanıp, geçinin!" denmişti.

44- Onlarsa Rablerinin emrine karşı büyüklük tasladılar. Bunun üzerine kendilerini, bakıp dururlarken yıldırım yakalayıp, çarptı.

45- Artık onlar, ne kendi kendilerine ayağa kalkabildiler, ne de yardım gördüler.

46- Daha önce de Nuh kavmini helâk etmiştik. Çünkü onlar yoldan çıkmış fâsık bir kavimdiler.

47- Biz göğü kudretimizle bina ettik. Hiç şüphesiz biz, çok genişlik ve kudret sahibiyiz.

48- Yeryüzünü de biz döşedik. Bakın biz onu ne güzel döşüyoruz!

49- Biz herşeyden iki çift yarattık. Umulur ki, iyice düşünürsünüz.

50- Ey Muhammed! de ki: "Öyleyse Allah'a koşun, gerçekten ben size O'nun tarafından gönderilmiş apaçık bir uyarıcıyım.

51- Allah'la beraber başka bir tanrı uydurmayın (O'na ortak koşmayın). Gerçekten ben size O'nun tarafından gönderilmiş apaçık bir uyarıcıyım."

52- Böylece onlardan öncekilere de herhangi bir peygamber gelince, onun hakkında da mutlaka: "Bir sihirbazdır veya bir delidir." dediler.

53- Onlar birbirlerine bunu mu tavsiye ettiler? Hayır onlar azgın bir kavimdir.

54- Ey Muhammed! Sen onlardan yüz çevir. Artık sen kınanacak değilsin.

55- Sen öğüt verip hatırlat. Çünkü, hatırlatmak müminlere fayda verir.

56- Ben cinleri ve insanları ancak bana ibadet etsinler diye yarattım.

57- Ben onlardan herhangi bir rızık istemiyorum. Beni yedirmelerini de istemiyorum.

58- Şüphesiz ki, rızık veren O sağlam kuvvet sahibi olan Allah'tır.

59- Şüphsiz ki, zulmedenlerin geçmiş arkadaşlarının payı gibi, dolgun bir azab payı vardır. Ama şimdi onu acele istemesinler.

60-Kendilerine vaad edilen günlerinde uğrayacakaları azabdan dolayı vay inkâr edenlerin haline!.

Powered by Create your own unique website with customizable templates.